17 Haziran 2012 Pazar

İÇİ BOŞ TABAK

Rosicky, nihayet sakatlık illetinden tamamen kurtulduktan sonra Premier Lig’in 2. yarısında Arsenal’in toparlanmasında belirleyici rol oynamıştı. Orta sahadaki orkestra şefliği rolünü dünyada en iyi yapan oyunculardan birisi olduğu için “Küçük Mozart” lakabı takılan Rosicky’nin yokluğu Çekler’i ilk yarıda çok kötü etkiledi.
“Küçük Mozart”ından yoksun Çekler ilk şutlarını 29. dakikada atabilirken, Euro 2012’nin bir maçta en geç şut atabilen takımı oldular. Daha da kötüsü ilk 20 dakikada Çeklerin paslarının %20’si geri pastı.  
Buna karşın Polonya ilk 20 dakikada kendisine 2 maç kazandırabilecek kadar pozisyon buldu. İşin aslı bu maçtan önce de Lewandowski’ye rağmen gol yollarında kısırlardı. İlk 2 maçta 28 gol girişiminden sadece 2’sini gol olarak hanelerine yazdırabilmişlerdi.
Pizsceck-Kuba’lı Dortmund sağ kanadının yanı sıra Fransa Ligue 1’in yetenekli solaklarından Obraniak’ın ara pasları, ortaları ve duran toplardaki mahareti estetik açıdan Çeklere nazaran daha etkileyici bir Polonya arz ediyordu. Ancak ünlü Polonya atasözünde olduğu gibi “Çok güzel işlenmiş bir porselen tabak tek başına karın doyurmuyor!”
“O tabak” dolmadıkça yani Polonya golü bulamadıkça, futbolda “psikolojik açıdan negatif baskı” ve “hırs”ın bir madalyonunun iki çelişik yüzü olduğunu en acı şekilde gösterdi! İlk yarım saatten sonra tabak dolmadıkça porselen de çatlamaya başladı. Çünkü asıl sıkıntı tabağın hamurunda. Polanski ve Boenisch neden Almanya U-21’den Almanya A milliye yükselemediklerini bir kez daha gösterdiler! Perquis ve 2. yarıda top alamadıkça takımdan kopan Obraniak da neden U-21’de formasını giydikleri Fransa kadrosunda olmadıklarını negatif anlamda kanıtladılar!

KAZANAN MAGATH  
Grubun diğer maçında Ruslar, hem çarlık hem de Stalinizm döneminde binbir kazık attıkları Polonya ve Çeklere son şakasını yapınca maçın kimyası tamamen değişti. Ancak Polonya teknik direktörü Smuda, bu kimyaya uygun taktiksel formülleri geliştiremedi, Dortmund’un altın sağ kanadı da takımın kalanına uyup sıradan bir plastik tabağa dönüştü. Maçın kazanan hocası ise kulübede olmayan Magath’tı. Jiracek’in golüyle Euro 2012’de en çok gol atan oyuncular Wolfsburg’lular olurken, yeni Wolfsburg’lu Pilar’ın performansı da harikaydı.

4 yorum:

Unknown dedi ki...

Ali abi,Polonya ev sahibi olmanın verdiği taraftar gücüyle ve baskısıyla üç maça çok hırslı ve istekli başladılar.Özellikle Yunanistan maçının ilk yarısı ve son Çek Cum. maçının ilk dörtte birlik diliminde bunu gösterdiler.Ancak baskıların bir türlü sonuç vermemesi karşı takımların direnci ve bence özellikle T.D Smuda'nın oyuna hiç doğru hamle yapamaması (hatta Yunanistan maçında hiç müdahil olmamıştı) Lewandowski'nin yalnız kalmaktan görünen çaresizliği ne yazık ki ilk ev sahibini turnuvanın dışına itti.Senin verdiğin atasözünü ben de başka bi Polonya atasözüyle destekleyeyim ''Sürahi kulpu kopana kadar suyu taşır!'' Çek maçındaki 20 dakika sonunda kulp kopunca suyu taşıyamadılar ve sonunda ev sahibi olup gruptan çıkamayan Belçika, Avusturya, İsviçre'den sonra dördüncü takım oldular.

Adsız dedi ki...

teşekkürederiz geri döndüğünüz için......

EC dedi ki...

Merhaba Ali Bey

calistiginiz gazetede yazilarinizi 4 gozle bekliyoruz, blog u canli tutarsaniz, Futbolun guzelliklerine dair goruslerinizi daha SIK gorme, duyma ve ogrenme zevkine erisecegiz.

Luxemburg dan ECO

EC dedi ki...

Merhaba Ali Bey

calistiginiz gazetede yazilarinizi 4 gozle bekliyoruz, blog u canli tutarsaniz, Futbolun guzelliklerine dair goruslerinizi daha SIK gorme, duyma ve ogrenme zevkine erisecegiz.

Luxemburg dan ECO