23 Haziran 2012 Cumartesi

ALDIRMA KOMŞU ALDIRMA

ALDIRMA KOMŞU ALDIRMA
Biz de komşumuz Yunanistan gibi ağır ekonomik kriz yaşadık. O yüzden Yunanistan’ın halini en iyi biz anlarız. Futbolda Almanya’yı yenebilecek kadar iyi olanlar arasında ise “300 Yunan, 10 bin Pers’i yenebiliyorsa, 11 Yunan’ın da 11 Alman’a yenilmeme şansı vardır” diyen Maradona empati kurabilir. Ne de olsa Arjantin de finansal emperyalizm mağduru olma konusunda Türkiye’nin Güney Amerika’daki ruh ikizi!
Ne “Kemer sıkın” demekten başka şey bilmeyen tuzu kuru Merkel, ne de 2. Dünya Savaşı sonrasını görmemiş bir başka Alman, bunu kolay kolay anlayamaz. Uzun lafın kısası futbol yaşadığımız hayatın metaforu, o yüzden futbol kalbimiz Yunanistan’laydı. Ancak futbol aklımız, Almanya’nın elenmesinin Yunan ekonomisinin bir günde toparlanması misali bir mucize gibi olacağını da farkındaydı.
Ne de olsa Löw’ün Almanya’sı son 13 resmi maçını da kazandı ve hepsinde de ilk golü atan takım oldu. 14.cüsü de farklı olmadı. İki takım arasındaki asimetrik güç farkının forma giymiş hali Lahm’ın şutu bir futbol harikasıydı. Misal Lahm, Yunanistan’ın hocası Santos’un elinde olsa bekte değil de açıklardan birinde takımın en büyük kontratak silahı değerinde olabilirdi. Yunanistan ilk yarıda topa sadece %18 oranda sahip olabilirken 2004 yadigârı takım savunması da Mesut Özil’in topla buluştuğu anlarda eski zenginin elinde kalan son varlık olan bakımsız köşk misali oldu.
950 milyon Euro’luk Yatırım
Yunanistan’ı bu kadar reaktif oynuyor diye hor görmeyin! Dünyanın en zengin takımlarından Chelsea de reaktif oynayarak Şampiyonlar Ligi’ni kazandı. Yunanistan Ligi’nin ise en iyi oyuncuları bile halkın büyük kısmı gibi 1 yıldır maaşlarını alamıyor. Ancak kimse Yunan halkının tek umudu olan futbol mutluluğunu söndürdü diye Almanya’ya da kızmasın!
Almanlar Euro 2000 ve Euro 2004’te gruptan çıkamayınca altyapıya 950 milyon Euro yatırdı. Gösterişli yeni tesisler inşa etmediler, insana yatırım yaptılar. Reus, Mesut, Hummels, Boateng, Khedira o insan yatırımı sayesinde yetenek tarlasında yetişen en güzel futbol meyveleri. Hormonsuz, egosuz “ideal futbol takımı”nın eş anlamı. Fatih Akın filmlerinin bu güzel futbol versiyonunun tadını çıkarmak her futbolseverin en doğal hakkı!

1 yorum:

Celal Abbas dedi ki...

Maç öncesinde yunanistanın gomezli almanyayı kilitleyip 0-0 a bağlayabileceğine inanmıştım. Almanya kazanabilirdi çok rahat ama yunanistanda bunu başarabilirdi gibime gelmişti.

Kendi kendime şu soruyu sordum durdum dün. Ben neden böyle birşeyin böyle ütopik bir ihtimalin ,gerçekleşme ihtimali %1 in altında olan bir ihtimale kendimi inandırmıştım. neden bu ihtimale inandırdım kendimi hala kafamı kurcalayan bir konu.

tamam yunnasitan ağır oynuyordu yavaşlardı buna rağmen bu ihtimalin gerçekleşebileceğine gerçek olaabileceği umudunu taşıdım. Maç başlayıpda ilk dakikaları görünce o ihtimalin %0 olduğunu anlıyorsunuz ama maç başlamadan önce böyle bir ihtimale inanmıştım.