11 Temmuz 2010 Pazar

Şampiyon Cruyff ve Yeniköy’ün medarı iftiharı


İnanması güç ama Cruyff & Neeskens ve arkadaşlarından önce Hollanda, Lüksemburg’dan hallice bir milli takımdı. 1974’teki Total Futbol devriminden önceki tek başarıları da bir kez Lüksemburg’un olduğu gruptan Avrupa Şampiyonası finallerine çıkmaktı!
Cruyff 3 gün önce El Periodico’daki köşesinde şöyle yazmıştı: “Ben Hollandalı’yım ama her zaman İspanya’nın oynadığı tür futbolun arkasında olacağım!” Cruyff’un emekli futbol devrimcisi yoldaşlarından Krol da maçtan önce BBC’ye “asıl Total Futbol mirasçıları”nın anavatanları Hollanda’nın rakibi İspanya olduğunu söyledi. Ne de olsa finalde İspanya forması giyen 7 İspanya vatandaşı (Puyol, Pedro, Busquets, Xavi, Iniesta, Pique ve Fabregas) 1988’de Cruyff’un Total Futbol prensipleriyle restore ettiği Barcelona altyapısı La Masia’nın yetiştiler. Hollanda’nın hocası Van Marvijk de oyuncularına “Artık Total Futbol’u unutun, eskisi kadar güzel oynamasak da şampiyon olabilecek şekilde oynayacağız!” dememiş miydi zaten?
Hollanda özellikle ilk yarıda daha çok bir “Total Faul” taktiğiyle mücadele etti ve İspanya orta sahasının “Vivaldi yaylılarıvari pas sanatı”nı icra etmesine izin vermedi. Tarihin en gösterişsiz ama en uzun süredir namağlup olan Hollanda’sı aynı zamanda Dünya Kupası tarihinin bir turnuvada toplamda en çok sarı kart gören takımı oldu.

2010 yazının “hatice şampiyonu” genç ve futbol güzeli Almanya aklıma geldi bir anda. Finalde Müller’li Almanya olsa, en azından 1994 finalinden daha zevkli bir final olurdu belki, kim bilir? Ama artık “Hollanda – Almanya tarihi futbol soğuk savaşı” bağlamında şuna adım gibi eminim: Bu finalde de çok net gördüğümüz gibi Hollanda artık 2006 öncesi “eski Almanya”nın rolünde; 2010 model Almanya ise artık 1974 sonrası “eski Hollanda” gibi!
Ancak futbolu kısa vadeli neticelerden ibaret olan görüp usta hocaları “Yeniköy Kasabı” diyerek aklınca aşağılayanlar için dün gece daha tarihi bir olay gerçekleşti. Marcelo Lippi’den sonra Vicente Del Bosque, Avrupa tarihinin kulüpler ve milli takımlar düzeyinde dünya şampiyonu olan ikinci hocası olarak adını tarihe altın harflerle yazdırdı.
Acaba Yıldırım Demirören başkan dün hangi takımı tutmuştur? Ben dede mirası kontenjanından Hollandalı’ydım ama her zaman Cruyff ustanın izinde İspanya ve 2010 model Almanya’nın oynadığı tür futbolun arkasında olacağım!

10 yorum:

Pan Monroe dedi ki...

fazla romantik, çok fazla hem de. bugün hollanda her hamlesiyle ispanya'dan çok daha cesur oynadı. İspanya ve pas futbolunun genel değerlendirmesini bu maç üzerinden yapmak bana göre futbola atılmış bir kazıktır. Hollanda, agresif ve önde basarak oynamaya çalıştı . Bu şartlar altında İspanya gibi kontrol manyağı bir takıma daha fazlasını zaten yapamazsınız, ama Hollanda Almanya'nın gösteremediği kararlılığı göstermiştir bugün saha üzerinde. Golü de bulabilirlerdi Ama olmadı.

İspanya elbette ki daha iyi bir takım. Ama 2. yarının başından itibaren rakibini 10 kişi bırakmak için uğraşan ve attığı gol öncesi bariz ofsayt olan bir takımı da bu kadar göklere çıkarmanın mantığını çözemiyorum.

Onur Akın dedi ki...

Pan Monroe ye bende katılıyorum.Bu kadar göklere çıkartmanın anlamı yok İspanya'yı.tamam hollanda dün sert oynadı ama önde basmak için başka çareleri yoktu toksa al xavi cim sen rahat rahat pas yap al sende iniesta cım kafana göre sakla topu dön arkadaşına pas ver bizde sizin güzelliğinizi izleyelim diyecek halleri yok.Nasıl ki howard webb denen hakemcik de jong a cinayete teşebbüsten koyu kırmızı göstermediyse 114.dk da halısahada bile kimsenin tartışmayacağı korner pozisyonunda aut u göstererek İspanya'nın gölüne sebep olmuştur.ha ispanya haketmedi mi tabiki haketti ama yaş itibariyle cruyff ustanın ve ekibinin yıllar önce oynadığı total futbolu sadece 3dk lık videolardan izleyebilen birisi olarak ispanyanın sürekli pas yaparak artık bıkkınlık veren 1-0 a yatma oyununu da portakal futbol devriminden rahatlıkla ayırt ediyorum.son olarak, rakip takımın oyuncusu elenmenin verdiği
üzüntüyle röportaj vermeye çalışırken arkadan tren şeklinde bağararak geçen takım elemanlarından kurulu çirkef bir takımı hiç bir zaman desteklemeyeceğim.çok uzağa gitmemek için İspanya basketbol milli takımına da bakmanız yeterli çirkeflik örnekleri için.bkz.navarro...

Pan Monroe dedi ki...

Kaldı ki Del Bosque'yi övmek, bu da başlı başına romantik bir tavır. Ben kötü bir hocadır, ballıdır,cahildir demiyorum. Ama ne yaptı Del Bosque biri bana anlatsın?

İspanya'nın 3 tane ön libero çıkışlı orta saha oyuncusu Xavi, Fabregas hatta Xabi Alonso'yu bir çok takımda rahatlıkla 10 numara oynatabilirsiniz. Böyle korkunç bir jenerasyonda, Vicente'nin yaptığı hamle Alonso'yu çıkartıp Fabregas'ı almak haliyle. Sıfır risk, sıfır müdahele! Torres gibi bir adam oynayamıyor bu takımda. Onu aldığı anda takım tertibi aksıyor. İspanya kupaya giderken herif çökmüş. Bu olağanüstü oyuncuların oluşturduğu varolan defansif kontrolü koruyup garantiye almak dışında yaptığı şey nedir Del Bosque'nin? Aragones'in takımı bundan çok daha eğlenceli ve futbol doluydu.

İspanya'daki tek ekstra adam Pedro-Navas ikilisinin oynadığı bölge.O da total futbol zihniyetine en uzak yer. Navas'ı kaç kere ters direkte topla buluşturmuş İspanya? Çizgi oyuncusu olmaktan başka ne katkıları olmuş bu adamların Total futbola? Hangi Total? Bunun dışında dörtlü önünde Busquets çapası, onların önünde Alonso-Xavi, sol tarafında, beke koysan sırıtmadan oynayacak Iniesta'yla tam garantili kontrol futbolu. Esas "Total Kontrol" budur işte.

Cruyff'un bu dağılıma "aferin" demesi gayet anlaşılır, çünkü bu jenerasyon onun tornasından çıktı. Lakin bırakın 74 hollanda'sını, şu takımı 2000 hollanda'sıyla bile kıyaslamam ben, ürettiği aksiyon açısından. İspanya iyi ve çok daha keyifli futbol oynayabilecek bir takım olsa da, şu turnuvada İspanya'dan keyif almak için, gerçekten bir ezberin içine sıkışıp ordan bakmak gerek futbola.

Ali Ece dedi ki...

Sevgili Pan Monroe ve Onur Akın,
Dikkat ederseniz ben de sizlerin görüşlerine son derece saygı duyarak olduğu gibi yayınlıyorum. Yalnız İspanya'yı öven benden çok Krol ve Cruyff, yani ben sadece onların sözleri üzerinden birkaç tonlama yaptım o kadar:)))
Neyse, her zaman beklerim yorumlarınızı... Haklı olduğunuz noktalar var bana göre de... Mesela, İspanya açık oyuncusu kullanmıyor, Cruyff mutlaka iki ayağı iki taç çizgisine basan iki açık oyuncusu partizanıdır ancak İspanya'da bu yok Xaviesta sistemi gereği...
Yine de Cruyff benden iyi bilir diye düşünüyorum

Ali Ece dedi ki...

Ayrıca sevgili Pan Monroe,
Bence de Euro 2000 Hollanda'sı bu iki takımdan da çok daha güzeldi...

A. Eren Logoglu dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
VivaTurkey dedi ki...

Bence İspanyanın Kupayı almasındaki tek etken Felipe Melo"dur eğerki Giydiği Formanın Hakkını Ve kıymetini Bilmiş oLsaydı Şu anda Brazilya Bütün total futbol egomanyasını Yıkacaktı ve Vicente Del Bosque nin Hala Yeniköy Kasabı olarak Kalmasına sebep olucaktı... Felipe Melo Dünya Futbolu ve Brazilya Halkının Çoşkusuna İhanet Etmiştir bence:)) Saygılar ali ece

TA dedi ki...

merhaba ali ece.

pan monroe, romantikleri ancak romantikler anlar.mesela teknik taktik işlerine çok dalan uğur melekenin futbola bakışı ve futbolda gördüğü her neyse romantiklerden ali ecenin futbolda gördüğü şey farklıdır elbette.ömer üründül alanların daraltılmasına bakar, ali ece berkampın soğukkanlı gol vuruşlarına.

2008 ve 2010 ispanyasına neototal futbol diyebiliriz.
total futbolun meyvelerinin şimdiye kadar çok az görülmesinin nedeni defansif özelliklerinin çok az olmasından kaynaklanıyordu.2008 de bu açıklar kapatıldı.neototal futbol meyve vermeye başladı.artık sadece hücumsal değil defansif yöndende oyunun hakimi oldular.

2010berezilya,alamanya,manu,çelsi,inter gibi takımlar için ise efektif futbol yada modern futbol oynuyor demek yanlış olmaz.

ilginçtir postmodern çağda total futbol oynayanda var.şili. ikinci turada çıktılar.belki ileride şilide neototal futbola geçiş yapacak.aman yapmasınlar diyorum.oldukça heyecan veriyorlar kuşkusuz.belki şili 1974 hollandasının total futbol oyununun hızlı versiyonuydu.haliyle o yıllarda futbol yavaş oynanıyordu.insanın fizik kapasitesi daha yükselmemişti.100 metre kaç saniyede koşuluyordu?

2010 ispanyasının keyifsiz bir takım olmasının nedeni sanırım mükemmel makinalaşmaya başlamasıdır.mükemmelde olsa makina makinadır.keyifsizdir.
barcada makinanın dişlilerini messi bozuyordu.daha keyifli oluyordu şüphesiz.massisiz ispanya ise tam bir makina.

bu ispanya yerine efektif futbol oynayan alamanyayı izlerim ben.mesut var muller var.
ispanya kusursuz olurken ömer üründülleşti.alanları daralttılar çok paslaştılar vs.

oysa alamanya-uruguay maçı öyle kusursuz değildi.efektif çok güzel bir maç oldu.sanırım futbolun katili kusursuz oynamak olacak ileride.güzel! oynayan makinalar izleyebiliriz.maazallah


ispanyaya bir mesut bir messi lazım makinalaşmasından kurtulması için.(biz sade futbolseverler için)tabi oynatırlarsa.

2010 dünya kupasının ağızda tad bırakan güzel maçlarını alamanya oynamıştır.tebrikler ve teşekkürler löw.

Onur Akın dedi ki...

Sevgili Ali Ece,

yorumları saygıyla karşıladığın ve yayınladığın için teşekkürler.onun için diğerlerinden farklısın bu yüzden seni ilgiyle ve sevgiyle takip ediyoruz.bu yüzden total futbolu izliyoruz.(aman mustafa abi alınmasın:)

bende 2000 hollandasının ispanyadan daha güzel olduğuna katılıyorum.pan monroe son derece haklı son yorumunda ispanyanın oynadığı total futbol değil total kontrol.rakipleri sürklase ediyormu ediyor ancak izleyici olarak beni bi yerden sonra sıkıyor.senin deyiminle xaviesta sistemi pas yapmaktan öyle bir hale geliyorki zaman zaman kalenin içinde hala pas atacak adam arıyorlar.insanın ekran başında vur artık şu topu diyesi geliyor hatta diyor:)

2008 deki hiddink rusyası bana göre hepsinden daha çok heyecan vericiydi...

TA dedi ki...

2008 öncesi total futbol temsilcileri
(ajax-hollanda-ve barca-ispanya) ile modern(efektif) futbol temsilcileri karşılaşmalarında ibre skor anlamında yüzde 70 e 30 modern futbol tarafındaydı.2008 yazından sonra durum değişti.ne oldu?

total futbola total kontrol futbolu eklendi neototal futbol çıktı.2008 den sonra neototal futbol temsilcileri(barca-ispanya) ile modern futbol temsilcileri karşılaşmasında skor anlamında ibre neototal futboldan yana kaydı yüzde 80 e 20 oranında.sadece mourinho bir cevap verdi neototal futbola.(o da özel bir cevaptı)

2008 öncesi xavi-ineaste-puyol ve birçok oyuncu vardı barca ve ispanyada.ama skor anlamında çok verimli değillerdi.barcanın ligde çok düşük puanlar aldığına şahit olduk.ve 2008 öncesi barca ispanyanın rakipler karşısında bu kadar üstün, rakipleri silen bir futbol oynamadığını biliyoruz.2008 den sonra ne oldu.Pan monroe nin dediği gibi total futbola total kontrol futbolu eklendi.
skor ve futbol anlamında yenilmez bir ispanya ve barca ortaya çıktı.bunu sadece total futbol olarak adlandırmak yanlış olur.jenerasyon olarakta bakmamak lazım.dediğim gibi xavi-ineaste 2008 öncesinde de vardı.

neototal futbolun panzehiri henüz tam olarak keşfedilmiş sayılmaz.modern futbol bu yeni (2008 den itibaren) futbol anlayışı karşısında şu anda çaresiz durumdadır.oysa 2008 öncesi total futbol karşısında hiç bu kadar aciz durumda kalmamıştır modern(efektif) futbol. ve genelde de skor anlamında total futbolu geçmiştir.brezilyanın şiliyi geçtiği gibi 2008 öncesinde modern futbol (efektif), total futbolu bir şekilde geçiyordu skor anlamında.

@pan monroe
''Lakin bırakın 74 hollanda'sını, şu takımı 2000 hollanda'sıyla bile kıyaslamam ben, ürettiği aksiyon açısından''

ispanyanın daha fazla aksiyon üretmesi demek daha çok top kaybı demek.buda rakibe daha fazla hızlı hücum yapma şansı vermek demek.şili çok aksiyon yaptı.brezilyada daha fazla kontratak yaptı.ispanyanın defansı ileri çıktığı için risk demek dikine oynamak.total kontrol futbol oynamaları doğaldır.rakibe hızlı hücum şansı vermemek için.
modern futbol(efektif) temsilcileri en çok zorlayan bu özelliktir.yani total kontrol futbol.modern futbol temsilcileri ne yapıyor.top rakipte iken kendi yarı alanına gelip rakibi bekliyorlar.eğer rakip şili gibi devamlı dikine oynuyorsa top fazla zaman geçmeden brezilyaya geliyor.ama ispanya ne yapıyor.dikine hücumu az yaptığı için ve çok pas yaptığı için ve hücum aksiyonunu sonlandırması uzun zaman aldığı için rakiplerin ayağına daha az top değiyor.birde sıkı pres eklenince üzerine hızlı hücum şansları neredeyse olmuyor.

modern futbolu çaresiz bırakan neototal futbolun topu vermemesi.dikine oynayıp(şili gibi) topu verse modern futbolda hızlı hücumlarını yapabilecek.ama neo total futbol anlayışı topu vermiyor abi.yani dikine oynamıyor.