14 Şubat 2010 Pazar

Goal.com'a veda ve bloga kaldığımız yerden devam

3 aydır genel yayın yönetmenliğini yaptığım Goal.com Türkiye'den çeşitli sebeplerden dolayı ayrılmaya karar verdim. Başta Berkin-Emre-Ozan üçlüsü olmak üzere Goal.com'da beraber çalıştığım herkese çok teşekkür ediyorum.Artık Goal.com için yazdığım analizleri yine Akşam gazetesi, FourFourTwo dergisi gibi Total Futbol'dan da izleyebilirsiniz, uzun süre sonra ilk yazının yine Beşiktaş üzerine olması benim tercihim değil, Beşiktaş'ı ısrarla, taraftara inat yönetmeye talip olup yönetemeyenlerin sebep olduğu tarihsel bir buhrandan kaynaklanıyor...
Hemen kaldığımız yerden devam edelim
Uzun süre uğruna ödenen “hormonlu bonservis bedeli”nin altında ezilen Tabata, formunun zirvesindeyken en fazla 4 milyon euro edebilir! “Ekstradan ödenen 4 milyon” ise Gaziantep için iki Tabata değerinde:
1- Gözü kara Rock’çı hocaları Couceiro, ileride Tabata olabilecek kapasitede gençlerle idealindeki oyunu daha fazla oynatma fırsatı buluyor.
2- “En pahalı yıldızım Tabata satıldı” konjonktüründe kendisine daha fazla sabır tanınıyor…

Tabata’yı alırken ekstradan 4 milyon ödeyen ve taraftarla arasını iyice açan Beşiktaş yönetimi ise Mustafa Denizli ve sağlığına duacı. İdealleri aslında son derece farklı olsa da Türkiye’deki yönetim zihniyet(sizliği)nde kendisini bir numara yapmanın “günü olabilecek en iyi şekilde kurtarmak” olduğunu çok iyi bilen kurt hoca olmasaydı, Beşiktaş yönetiminin hali ne olurdu acaba? Allah korusun, Tito’dan sonraki Yugoslavya’nın haline düşeceğinden korkan Beşiktaşlı sayısı hiç de az değil!

Çünkü taraftarın kalitesini ıskalayan yönetimin kurduğu “hormonlu kadro”yla sürdürülebilir başarı yakalanması, o yönetime bir Abramovich girmediği sürece İbrahim Üzülmez’in her maç Beckhamvari 4 orta yapması kadar zor!

Daha önce Litvanya gibi Avrupa’nın en futbol fakiri ülkelerinden birisini ihya etmiş olan Couceiro’nun en sevdiği şarkı Türkçesi “Tatmim olamıyorum” manasına gelen Rolling Stones’un ölümsüz klasiği “I Can’t Get no Satistaction”mış. Dün gece de maçtan sonra “Daha yeni başladık” dercesine tatmin olmamış gözüküyordu. Hiç canını sıkmasın: Akaretler’de o yönetim, Antep’te o “yeni Tabata’lar” oldukça Antep’i çok daha güzel futbol günleri bekliyor!

Not: Sayın Demirören, geçenlerde taraftarın hiç sevmediği birisi “Teklif almaya gerek yok. Ben istediğim zaman Beşiktaş’ta görev alırım.” dedi. Sokakta rastladığım her Beşiktaş aşığı bununla ilgili açıklama bekliyor, haberiniz olsun…

10 yorum:

Serapbenbuyrun dedi ki...

Abi hoşgeldin :)

stalker dedi ki...

o siteye alışamadım zaten hiç. arada sırada ali ece ne yazmış diye giriyordum sadece. benim için iyi oldu bu dönüş, senin için de hayırlı olur inşallah abi :)

tabata hususunda ise yd kadar olmasa da pek bonkör davranmışsın. değil 4, 2 milyon euro bile etmez. etse de beşiktaş için hala yetersiz bir futbolcu. yerli statüsünde olsa bir yere kadar tolere edilebilir, ama 6+2 düzeninde ı-ıh. şu gitsin bu kalsın muhabbetlerini hiç sevmesem de bugün bunu yapma durumuna geldik maalesef. yıldız denen kofları bir bir temizlemek lazım.

(bir istek: şu yorum kısmının ayrı bir pencere olarak açılması daha iyi ve kullanışlı olur kanısındayım.)

TA dedi ki...

sivil hayata dönüş.hayırlı olsun:)

Kerem Akbaş dedi ki...

Evine hoş geldin... Sine-i blog..

Burak Eren dedi ki...

Beşiktaş ve Galatasaray'ı sevme nedenlerim ruh takımları olmasıydı. Futbolda ruh dediğimiz unsurun ne kadar önemi vardır bilmiyorum ama ben ruhu, heyecanı ararım. Beşiktaş'da bu ruh dediğimiz unsur taraftarlarda hala var. Çarşı diyoruz başka bir şey demiyoruz. Ama Süleyman Seba'dan sonra Serdar Bilgili'de bu geleneği sürdürse bile Yıldırım Demirören zamanında olanların kesinlikle bir izahı olamaz. Beşiktaş hızla antipati toplayan bir takım halini almaya başladı.

Bana göre Beşiktaş'ın sorunu taktik, teknik, transfer falan değildir. Giderek kaybolan o ruh denilen unsurdur.

Özlemden dedi ki...

goal.comdaki yazılar mı kısaydı yoksa bana mı öyle geliyordu bilemiyorum.hayırlı olsun diyelim.birkaç futbolcu hikayesi bekliyoruz elinizden...Bir Roberto Baggio yazısı ne de güzel olurdu?

zibidi dedi ki...

Üstad sivil itaatsizlik iyidir...Yazı iyi gitmiş

fearface dedi ki...

Üstad sen neredeysen biz oradayız.

Mesut Tok dedi ki...

Bloga devam etmene sevindim. seni takibe devam...

Adem dedi ki...

Transferlerin artık kesinlikle takımların ihtiyaçlarına göre yapılmadığına kanaat getirmeme sebebiyet veren transfer Tabata transferidir. Siz de bu yönden bakınca fazla üzülmeyeceksiniz bence. Nedir? Bu adam sportif sebeplerle alınmadı bu takıma. Burası kesin. Arkasında -her ne kadar komplo teorisi bolluğunda zırva gibi gelse de- bambaşka bir sebep var. O sebebi bulabildiğimizde, o sebebi ortadan kaldırdığımızda Berbatov'u Beşiktaş'ta, Kaladze'yi Trabzonspor'da, Chivu'yu Galatasaray'da, Keirrison'u Fenerbahçe'de izleyeceğiz. O sebebi ortadan kaldırdığımızda futboldan daha fazla keyif alacağız.

Bu arada hoşgeldin abi. Hayırlı uğurlu olsun tekrardan.