7 Mayıs 2010 Cuma
KÜÇÜK ŞİFO MEHMET KARDEŞİME
Senin yerine pekâlâ ben de kozasından yeni çıkmış kelebek misali o yaşta hayata gözlerimi yumabilirdim kardeşim… Aslında dün senin yerine ben gitseydim de sen bu dünyada kalsaydın keşke!
Ne de olsa “son gönül adamı” Süleyman Seba’nın başkanlığını, özkaynak dehası Serpil Hamdi Tüzün’ün altyapı devrimini, siyah-beyaz rüyaların en güzelini yeniden başlatan Ziya-Gökhan-Rıza’yı, o rüyayı olabilecek en güzel gerçeğe dönüştüren Metin-Ali-Feyyaz’ı, siyah-beyaz savunma şaheseri Recep Çetin’i, Liverpool maçındaki İnönü tribünlerini ve daha nice ölümsüz siyah-beyaz değeri doya doya yaşama mutluluğuna erişmiş şanslı bir çocuğum ben!
“Abi sen 32 yaşındasın, ne çocuğu!” deme bana Mehmet, futbol hiç büyümek istemeyen çocukların en güzel oyunu. Bazıları ısrarla çirkinleştirmek için elinden geleni yapsa da, biz taraftarı müşteriye indirgemeye çalışsa da bizzat büyümeyi inatla reddettiğimiz için hayatımız bazen o meşin yuvarlağın içinde gizlenmiş büyülü dünyadan ibaret sadece.
Valdano’nun dediği gibi futbol yaşadığımız hayatın metaforu Mehmet. Hayat nasıl seni bu gencecik yaşında aramızdan alacak kadar acımasız olabiliyorsa, inan onun metaforu olan futbol da öyle… Yine de Dostoyevski’nin “Beyaz Geceler”inin son sayfasında yazdığı gibi “Bir anı bile tüm bir ömre değer bazen”
Sen ki en azından o çok sevdiğin İbrahim Toraman’la beraber İnönü’ye çıkma anında “Tüm rüyalarım gerçek oldu” deyip dünyanın en mutlu çocuğu oldun, hastalığın yüzünden her şeyi unutup Beşiktaş’ı hiç unutmadın ya, farkında olmadan bize çok büyük ders verdin paşam: Bundan böyle Beşiktaş, Beşiktaş gibi olsun; bir de Rıdvan’ların ayağı kırılmasın yeter de artar bana!
Gel de üstümü ört, yazın ilk günü çok üşüdüm be Luce!
Müthişsin abi. Yorum yapamıyorum, kusura bakma. Yorum yapılamaz bunun üstüne çünkü. Harika...
YanıtlaSilen zor kabul edilen ölüm, bir çocuğun ölümüdür. allah ailesine sabır versin.
YanıtlaSileline sağlık, ben galatasaraylıyım ama bu nasıl bir aşktır ki hastalık bile silememiş beşiktaşı küçük kardeşimizin zihninden... ahh be kardeşim ağlattın beni gece gece..
YanıtlaSilher zamanki gibi güzel ve duygulu yazmışsın... eline, yüreğine sağlık.
YanıtlaSilduygulandırdın be usta, eline sağlık...
YanıtlaSilHayyy diline sağlık be üstad. Kardeşimiz Mehmet'e ancak böyle bir yazıyla veda edilebilirdi. Allah kendisine gani gani rahmet eylesin.
YanıtlaSilErkan Çuha