Maci izliyemedim ama kardesim su mesaji gonderdikten sonra aslinda pekte merak etmedim "mac 34 dakika merak etme abi aybaba yine sacmaliyor yenilecez hadi kolay gelsin" aybaba acaba hatalarini hic kabul edecekmi
Izledim maci , eger TFF maci Pazar gunune koysaydi Izmir e geliyor olacagimdan Manisa ya da gidp izleyecektim ciplak gozle.. Evde TV de izledim ve uzuldum.. Bunu beklemiyordum.. Dokulen bir defans, saskin ve mahzun gozlerle maci benden daha sakince izleyen bir teknik direktor..! .. Deli baski ile bir kaos futbolu oynansa ve gollerle puanlar toplansa da mantikli bir savunma olgusu hic olmadi bizim takimin.. Kaleci de de zayif halka denk gelince.. Maalesef bu oldu... Hocamizin da capi, menemen tavasi kadarmis!
-yabanci sinirlamasi sacmaligi: bu kuralin kalkmasi yonunde herkes hemfikir heralde peki yerine nasil bir sistem gelecek. kariyerli ve genc oyunculari transfer etmeye sevklendiren bir sistemmi? -milli takim kadrosunu sen kursan nasil kurardin abi? 20-22 kisilik oyuncu havuzun nasil olurdu? bence 2014u artik kacirdik o yuzden daha uzun sureli ve kisa vadede en azindan 2016 icin basari hedefleyen bir kadro kurulmali. en azindan 30 yasin ustundeki oyunculara tesekkur edilmeli. oyun plani olarak da: iyi sol bek yetistiremedigimiz icin , burak disinda uluslararasi manada iyi bir santrforumuz olmadigi icin ve de diger mevkilere nazaran ortasahanin ortasinda cok daha iyi (yildiz: selcuk, nuri. yildiz potansiyelli: oguzhan, salih, alper, soner) oyuncularimiz oldugundan 3-6-1 gibi bir sistem denenemez mi? (onur-serdar,semih,aykut- gokhan,selcuk,nuri,alper,salih(ozzy),arda- burak) -3 temmuz sureci yalan miydi? sike yapildi mi yoksa hepsi bir komplo teorisi miydi? hic bir sey aciklanmadi. yakin gecmisi temizlemeden nasil temiz futbol bekleyebilirizki... abi boyle aklima takilan bir kac konuyu karalamak istedim hepsini cevaplandirmana gerek yok, yorma kendini. iyi gunler...
ali bey, ben bir galatasaray taraftarıyım. şu anda çalıştığım iş sayesinde öğle aralarında mustafa doğan ve yusuf kenan bey ile beraber yaptığınız programı zevkle takip ediyorum. istisnasız hepinizin yorumlarını beğeniyorum (serkan yetkin hariç o çok taraflı gibi geliyor bana:)) beşiktaş mevzusuna gelince. belki bjk konusunda konuşmak haddime değil ama yaptığım meslek sebebiyle fernandes ve aybaba arasındaki ilişki için bir iki birşey karalamak istedim çünkü benim durumumla onun arasında fark yok sayılır. ben bir fabrikada şef konumunda çalışıyorum. dolayısıyla bir nevi takımın teknik direktörü gibiyim. takımımda çok kabiliyetsiz bakımcılar da var fernandes tipi yıldız ama kaprisli adamlar da var. şimdi bunları kırmadan gücemdirmeden ne yapılabilir? birinci yöntem kim olursa olsun ben bu takımla işi her türlü götürürüm ben bu beceriksizleri de adam ederim der kendine güvenirsin ve sorunlu adamı takımdan atarsın. sonucuna da katlanırsın. ikinci yöntem o adamın kıymetini bilir gibi yapar bir müddet kaprislerine katlanırsın ama alttan alttan da o adam gittiği an işi sekteye uğratmayacak adamları yetiştirirsin (ki bu benim yaptığım yöntemdir.) ayrıca bu adama sorumluluk verirsin ve diğerlerinin az biraz üstüne koyarsın ki kendi sorumluluğundaki işi diğerlerine yıkmak için işi onlara öğretsin. sen sadece bu adamla atışır durursun kapalı kapılar ardında. bazen sen ona bastırırsın istediğini yapması için bazen de ona kendisinin kazandığı hissini vermek için onun dediğiğini yaparsın. diğerleri ile sadece bir dertleri olup olmadığı ile ilgili konuşursun havadan sudan konuşursun. gördüğün eksiklerini kalbini kırmadan söyler o usta adama bu elemanın eksiklerini gidermesi için baskı yaparsın. ayrıca yönetici olmanın ilk şartı dışarıdan gelecek bütün darbeleri önce sen göğüslersin ve başkalarının tek kelime etmesine müsade etmezsin. başkalarına karşı o insanların eksiklerini söylemezsin müdürüne dahi. darbeyi sen alacağını bilsen bile. ama içeride o hatalar arttıkça kapalı kapılar ardında kızılcık sopası kıvamında fırçanı da atarsın ki kendine çeki düzen versin ama dediğim gibi kimsenin görmediği duymadığı yerde yaparsın bunu. yöneticilik budur ama maalesef samet aybaba da ben bunu göremiyorum.
Maci izliyemedim ama kardesim su mesaji gonderdikten sonra aslinda pekte merak etmedim "mac 34 dakika merak etme abi aybaba yine sacmaliyor yenilecez hadi kolay gelsin" aybaba acaba hatalarini hic kabul edecekmi
YanıtlaSilIzledim maci , eger TFF maci Pazar gunune koysaydi Izmir e geliyor olacagimdan Manisa ya da gidp izleyecektim ciplak gozle.. Evde TV de izledim ve uzuldum.. Bunu beklemiyordum.. Dokulen bir defans, saskin ve mahzun gozlerle maci benden daha sakince izleyen bir teknik direktor..!
YanıtlaSil.. Deli baski ile bir kaos futbolu oynansa ve gollerle puanlar toplansa da mantikli bir savunma olgusu hic olmadi bizim takimin.. Kaleci de de zayif halka denk gelince.. Maalesef bu oldu... Hocamizin da capi, menemen tavasi kadarmis!
ECO - Izmir
-yabanci sinirlamasi sacmaligi: bu kuralin kalkmasi yonunde herkes hemfikir heralde peki yerine nasil bir sistem gelecek. kariyerli ve genc oyunculari transfer etmeye sevklendiren bir sistemmi?
YanıtlaSil-milli takim kadrosunu sen kursan nasil kurardin abi? 20-22 kisilik oyuncu havuzun nasil olurdu? bence 2014u artik kacirdik o yuzden daha uzun sureli ve kisa vadede en azindan 2016 icin basari hedefleyen bir kadro kurulmali. en azindan 30 yasin ustundeki oyunculara tesekkur edilmeli. oyun plani olarak da: iyi sol bek yetistiremedigimiz icin , burak disinda uluslararasi manada iyi bir santrforumuz olmadigi icin ve de diger mevkilere nazaran ortasahanin ortasinda cok daha iyi (yildiz: selcuk, nuri. yildiz potansiyelli: oguzhan, salih, alper, soner) oyuncularimiz oldugundan 3-6-1 gibi bir sistem denenemez mi? (onur-serdar,semih,aykut- gokhan,selcuk,nuri,alper,salih(ozzy),arda- burak)
-3 temmuz sureci yalan miydi? sike yapildi mi yoksa hepsi bir komplo teorisi miydi? hic bir sey aciklanmadi. yakin gecmisi temizlemeden nasil temiz futbol bekleyebilirizki...
abi boyle aklima takilan bir kac konuyu karalamak istedim hepsini cevaplandirmana gerek yok, yorma kendini. iyi gunler...
ali bey,
YanıtlaSilben bir galatasaray taraftarıyım. şu anda çalıştığım iş sayesinde öğle aralarında mustafa doğan ve yusuf kenan bey ile beraber yaptığınız programı zevkle takip ediyorum. istisnasız hepinizin yorumlarını beğeniyorum (serkan yetkin hariç o çok taraflı gibi geliyor bana:))
beşiktaş mevzusuna gelince. belki bjk konusunda konuşmak haddime değil ama yaptığım meslek sebebiyle fernandes ve aybaba arasındaki ilişki için bir iki birşey karalamak istedim çünkü benim durumumla onun arasında fark yok sayılır. ben bir fabrikada şef konumunda çalışıyorum. dolayısıyla bir nevi takımın teknik direktörü gibiyim. takımımda çok kabiliyetsiz bakımcılar da var fernandes tipi yıldız ama kaprisli adamlar da var. şimdi bunları kırmadan gücemdirmeden ne yapılabilir? birinci yöntem kim olursa olsun ben bu takımla işi her türlü götürürüm ben bu beceriksizleri de adam ederim der kendine güvenirsin ve sorunlu adamı takımdan atarsın. sonucuna da katlanırsın. ikinci yöntem o adamın kıymetini bilir gibi yapar bir müddet kaprislerine katlanırsın ama alttan alttan da o adam gittiği an işi sekteye uğratmayacak adamları yetiştirirsin (ki bu benim yaptığım yöntemdir.) ayrıca bu adama sorumluluk verirsin ve diğerlerinin az biraz üstüne koyarsın ki kendi sorumluluğundaki işi diğerlerine yıkmak için işi onlara öğretsin. sen sadece bu adamla atışır durursun kapalı kapılar ardında. bazen sen ona bastırırsın istediğini yapması için bazen de ona kendisinin kazandığı hissini vermek için onun dediğiğini yaparsın. diğerleri ile sadece bir dertleri olup olmadığı ile ilgili konuşursun havadan sudan konuşursun. gördüğün eksiklerini kalbini kırmadan söyler o usta adama bu elemanın eksiklerini gidermesi için baskı yaparsın. ayrıca yönetici olmanın ilk şartı dışarıdan gelecek bütün darbeleri önce sen göğüslersin ve başkalarının tek kelime etmesine müsade etmezsin. başkalarına karşı o insanların eksiklerini söylemezsin müdürüne dahi. darbeyi sen alacağını bilsen bile. ama içeride o hatalar arttıkça kapalı kapılar ardında kızılcık sopası kıvamında fırçanı da atarsın ki kendine çeki düzen versin ama dediğim gibi kimsenin görmediği duymadığı yerde yaparsın bunu. yöneticilik budur ama maalesef samet aybaba da ben bunu göremiyorum.
http://imzakampanyam.com/Ibrahim-Altinsay-Besiktas-Futbol-Takiminin-Ceo-su-Olsun-imza-kampanyasi
YanıtlaSilAbi senden de bir destek bekliyoruz !!
Övünç,
YanıtlaSilHemen!