23 Temmuz 2011 Cumartesi
11 Kasım 1944 - 3 Temmuz 2000
Bir köşeli parantez açmaktır uyku yaşamın orta yerinde...
Ve alacakaranlığın ardındaki incecik çizgide durmaya çalışan gökkuşağı kayboluverir ansızın; kalkar gecenin koyu mavi perdesi, çırılçıplak kalır bayan dünya...
Günün ilk ışıklarıyla ısınmaya çalışan ruhlardan bazıları kapatamamışlardır açtıkları köşeli parantezi bir türlü
Yırtar gecenin sesini ölümün sessizliği...
Toplanır kalabalık ve ortasında yapayalnız koca bir çocuk, gözleri kan çanağı...
Sabahın köründe kesik kesik öten uğursuz telefondan kayıp çocukluğunun bir daha geri dönemeyeceğini öğrenen.
Yanına yaklaşırlar: “Yakınınız mıydı?”
Çocukluğun rengârenk kısa film sahneleri, ağlamaktan utanan çocuğun ardına dek kapalı gözlerinde birbirini kovalar dört nala...
Türünün en güzel filminin en güzel sahnesinde olduğu gibi çocukluğunuz son bir kez göz kırpar size:
- Şaban yok artık, Şaban öldü...
- Yok canım! Ne iyi adamdım ben ya!..